Orta Doğu’nun alanındaki önde gelen ülkeleri olan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında yeni bir rekabet başladı.
Petrol, Orta Doğu ekonomisinin “can damarı” olarak nitelendiriliyor.
Ancak bölgenin bazı önde gelen oyuncuları, dikkatlerini enerji sektörünün gelişen başka bir alanı olan kritik minerallere çevirdi.
ABD merkezli Foreign Policy dergisi, lityum, kobalt ve nadir toprak elementleri gibi minerallerin, dünyanın temiz enerji teknolojilerine ve elektrikli araç akülerine güç sağladığına dikkati çekti.
Riyad ve Abu Dabi yeni pazar peşinde
Bu kaynaklar temiz enerjiye geçişte ön plana çıkarken, Riyad ve Abu Dabi gibi petrol zengini ülkelerin de ekonomik portföylerini çeşitlendirmek ve yeni bir pazar oluşturmak amacıyla kritik maden tedarik zincirlerine yatırımlarını artırdığı vurgulandı.
“Temiz enerjiye geçişin petrol talebini azaltacağının farkındalar”
Atılan bu adımların, ekonomiyi petrolden minerallere taşımakla ilgili olmadığı belirtilerek şöyle denildi:
Bu, daha çok enerji dönüşümünde masada yer almalarını sağlamakla ilgili. Özellikle de sektörün jeopolitik açıdan ne kadar yüklü olduğu göz önüne alındığında…
Suudi Arabistan ve BAE, kritik madenler alanında büyük oyuncular olarak ortaya çıkıyor. Bunlar, temiz enerjiye geçişin ve elektrikli araçların küresel petrol talebini azaltacağının farkına varan petrole bağımlı ülkeler.
Ekonomik olarak büyüyeceklerse, bu yalnızca petrole dayalı bir modeli sürdürmekle kalmayacak.
Suudi Arabistan’da 2,5 trilyon dolarlık kullanılmamış maden rezervi var
Mineraller konusunda Suudi Arabistan’dan örnekler verilen analizde, şu notlar paylaşıldı:
Suudi Arabistan ekonomisini elden geçirmeye ve fosil yakıt gelirlerine bağımlılığını azaltmaya yönelik Vizyon 2030 planı kapsamında madenciliğin önemini vurguladılar.
Ayrıca maden arama teşvik programı için yaklaşık 182 milyon dolar ayırdılar. Hükümet tahminlerine göre Suudi Arabistan, 2,5 trilyon dolarlık henüz kullanılmamış maden rezervine ev sahipliği yapıyor.
BAE’nin imza attığı anlaşmalar
Birleşik Arap Emirlikleri’nin de sektörde pay sahibi olma çabalarını artırdığı ifade edilirken şöyle denildi:
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 1,9 milyar dolarlık madencilik ortaklığını imzaladılar. Bakır zengini Zambiya’da yeni anlaşmaları güvence altına aldılar.
BAE ve Avustralya’nın da Abu Dabi’nin Kanberra’nın kritik maden sektörüne yatırım yapmasını sağlayabilecek bir serbest ticaret anlaşması için görüşmelerde bulunduğu bildiriliyor.
